10 Ocak 2013 Perşembe

Üç, Adet, Kelime.

Twitter'a üç kelime istiyorum yazdım. Lightborne'da bu üç kelimeyi yazdı. Ne diye böyle bir amaca hizmet etmiş anlam veremedik. Ancak ne diye böyle bir şey yaptığımı anlatabilmek için güzel bir yol buldu bana. Bende böyle bir şey bekliyordum aslında. Hikayeden değişik bir şey olacak gibi gerçi. Neyse bakalım.

Öncelikle ben okuduğum okulu ve bölümü sevmiyorum. Niye geldim, bilmiyorum. Tm bölümünden kendime göre en yakın bu vardı diye belki de. Hafta da 3 gün okula gidiyorum. Geriye kalan günler evdeyim. Bunu bir kenara koyalım. Ayrıca her zaman abimle anime izliyorum. Tek başıma izlediğim anime bir tek Lupin the Third. Onu da kendim çeviriyorum diye. Evdeyken dizi veya film de izleyesim gelmiyor. Çünkü çoğunlukla bu filmleri ve dizileri de abimle beraberken izliyorum. Bu unsurlar birleştimi benim evde yapacak bir şeyim kalmıyor. Heh, kitap okumak var. İlgimi çeken kitap sayısı az. O sebepten bu da uzun süreli bir etkinlik olamıyor. Müzik dinlemek desen, tamam dinleyeyim ancak bu can sıkıntısını geçirmiyor. Okuduğum okulu sevmememden dolayı ders de çalışmadığım için ve evdeyken yapabilecek farklı bir şeyler bulamamdan dolayı canım sıkıldığında bir şeyler uydurasım geliyor. Bu olanağı bana sağlayacak şeylerden biri de yazmak. İyi yazamasam da iyi şeyler uydurabiliyorum. Yani en azından saçma oluyor ve saçma şeylere karşı bir sempati duyuyorum. Bende üç kelime ile hikaye yazıp zaman geçirmeye çalışıyorum. Roman yazsam, yazamam. Kim okuyacak zaten? Hem o kadar uzun şeyle uğraşır mıyım ben? Baya baya iç döker gibi oldu bu yazı. Sevmedim. En azından zaman geçti! Bir kaç dakika da olsa mal mal ekrana bakmadım. Bu kadar.

Hiç yorum yok: