19 Ocak 2013 Cumartesi

1.ışık 2.çocuk 3.dünya

Özgeciğim verdi kelimeleri umarım yazabilirim bir şeyler, güzel bir şeyler. Çok güzel kelimeler vermiş bana ancak bu kadar güzel kelimeler ki benim olumsuzluğumda yok olup gidiyorlar. Umarım öyle olmaz :(


Küçük ve küçüklüğünün getirdiği doğal merak ile sorgulayıcı bir çocuktu. Her çocuk gibi o da annesine, "Anne, bu ne?" , "Anne, şu ne?" , "Bunlar neden böyle?" gibi sorular sorardı. Dünya'yı tanımaya çalışıyordu bu nedenle gıcıkca sorular değildi bunlar aksine gerçekten de her şeyden bilgi koparmaya çalışan zeki bir çocuğun sorularıydı. Bu zekiliği onun hayal dünyasını da zenginleştiriyordu. Ve çocukluğun getirdiği saflık da vardı üzerinde. Tanıdığı herkese gökyüzünü sorardı. Onlara yıldızları, güneşi, bulutları, ayı sorardı. Sabahları çok severdi. Bu yüzden havanın kararmasını ve yağmuru sevmiyordu. Sadece yağmuru değil suyu da sevmiyordu. Bir kedi gibi, duş zamanı geldiğinde annesinden kaçardı. Ve geceleri gökyüzüne baktığında ayı ve yıldızları düşünürdü. Karanlığın içinde yalnız olduklarını hisseder ve onlara yardım etmek isterdi. Bu hissi biliyordu çünkü kendisine de geceleri ışıksız uyuyamıyordu. Gökyüzüne yardım edebilmek için büyüyünce bilimadamı olmaya karar vermişti. Çok çalışıp yıldızı ve ayı yalnızlığından kurtaracak, onlara ışığı verecekti. En büyük hayali buydu...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Beğendim . :)

amaneden dedi ki...

Ghehe teşekkürler ^.^