17 Ocak 2013 Perşembe

Duvar , kafa , deli

Tosuncum verdi kelimeleri bana ve dedi ki niye geldi aklıma hiç bilmiyorum valla ben de dedim ki aslında bu beni andırıyor çünkü lise de deli dediler bana aslında hep diyorlar ya aynı zamanda dershanede kafamı duvara yaslıyorum diye duvar lakabı da takılmıştı ya bana artık bunların bir önemi yok.


Hareket etmeyi o kadar çok severdi ki durunca canı sıkılır ve içine kapanırdı. Böyle zamanlarda duvarlar üzerine doğru usulca sokulduğunu hisseder ve bir an önce hareketsizliğin boğucu ve adeta denizci düğümü gibi sıkılmış iplerinden kurtulmak isterdi. Ağır ağır çıkamazdı o asla merdivenleri, üçer üçer, beşer beşer hoplaya zıplaya çıkardı. Durmak nedir bilmezdi. Ancak durmanın ne demek olduğunu öğrenecekti. Daha annesinin karnındayken bile savurduğu tekmeler ile kadıncağıza bir türlü rahat vermezdi. O kadar çok hareket ediyordu ki artık hareket ederken bile ona zaman durmuş da kıpırdayamıyormuş gibi gelmeye başlamıştı. Sanki altında bir koşu bandı varmış da olduğu yerde duruyormuş gibi tüm çabalarının boşa olduğunu hissediyordu. Koşuyordu ancak bu ona yetmiyordu. Yavaş yavaş delirmeye başladı. Sokak deyimiyle kafayı üşütmüştü. Koşmanın yeterli olamayacağına karar verdi ve uçmaya çalıştı ancak havada süzülemiyordu. Yer çekimi onu kontrolü altına almıştı. Bu esnada dört bir yandan gelen duvarlar onun kafasını, kafasındaki düşünceleri, içini ve hareket kabiliyetini kısıtlıyordu. Simsiyah yol kıpkırmızı olacaktı. Delirmenin bedelini hayatı ile ödeyecekti. Bunlar onun son düşünceleriydi. Yere düştü, duvarlar kapandı, hareket sona erdi.

Ancak hayat ile verdiği büyük mücadale sonucunda komadan uyanmıştı. Tüm bu hareket mücadelesi komadaki hayatında aklının ürettiği bir düşten ibaret olduğunu uyanınca anlamıştı. Artık o çok sevdiği hareketleri yapabilirdi. Özgürlüğüne kavuşacaktı...

2 yorum:

Tosun ;) dedi ki...

Vay vay vay vay . Verdiğim kelimeleri güzel kullanmışssın . Saçma ama bir o kadarda ilgi çekivi ve hoş . :D

amaneden dedi ki...

Beğenmene sevindim tosuncum <3 :D