5 Şubat 2013 Salı

anime,makale,maymun

Bara-chan! Ne yapıyorsun sen?! Can sıkıntının acısını neden benden çıkartıyorsun?!

Çok sevdiği animeleri izlerken kendinden geçmek bir yana kendini unutuyordu. Bir çok kişiye göre bu yaptığı çocukça bir şeydi. Özellikle de 28 yaşında biri için. Bir çok kişi animenin ne olduğunu bilmeden küçümseme adına animeye çizgi film diyordu. Belki çizgilerden oluşuyordu. Haklılardı. Ancak izlemeden yaptıkları yorumlar bir şeyin tadına bakmadan kötü diye yememek kadar önyargılı bir şeydi. Bununla ilgili bir şeyler yapması gerekiyordu. Bir şeyler yapması gerektiğini hissediyordu. Çocuk olmakla ilgili bir sıkıntısı yoktu ancak çok sevdiği animenin yanlış tanınmasını istemiyordu. Hayatı boyunca sürekli yanlış anlaşılmalarla karşı karşıya kalmıştı. Belki de bu yüzden gazeteci olmaya karar vermişti ve makaleler yazarak insanları bilgilendirmeye çalışıyordu. Bilmemek başka bir şeydi, bilmeden konuşmak bambaşka. Armudu görmeden hayal etmeye kalkışan bir insanın yapacağı en iyi tahmin bir elmayı düşünmek olurdu. Çürük bir elma. Animenin ne kadar güzel bir şey olduğunu herkese anlatmak üzere ayrıntılı bir makale yazmaya oturdu. Yaptığı makaleye japon kültürünü de ekleyerek baş editörün böyle bir yazıyı görmezden gelmemesini garanti etmeye çalıştı. Başarılı da olmuştu. Editörün onayından geçen makalesi yarın sabah yayınlanacaktı. Elinden geldiğince açıklayıcı bir yazı sunduğunu düşünüyordu. Ama her zamanki gibi onu anlamayanlar olacaktı. Ona maymun diyeceklerdi. Beyinsiz bir maymun. Her zaman böyle derlerdi. Hatta bazı insanlar sırf muhalefet olmak için muhalefet olurlardı. Yazıyı bile okumadan tükürürmüşcesine kaba kelimeleri savururlardı. Tek doğru kendileri olan bu insanların onun için hiçbir önemi yoktu. Onlar artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olan kimselerdi. Önemli olan insanları bilgilendirmekti ve bunu başardığını düşünüyordu. Kendisiyle ilgili bir anime olsa nasıl olur diye düşündü ancak bu düşünceyi çabucak aklından attı çünkü bu çok klişe gözüktü. Görmüş geçirmiş insanların "Sana hayatımı anlatsam, on tane film, beş tane de kitap çıkar..." söylemleri gibi bir şeydi bu. Kendisine gülerek uykuya daldı ve mutlu bir rüya gördü...

Hiç yorum yok: